Musa as kavmini Firavundan kurtarıp Kudüs'e götürürken, Kudüse varmadan vefat ediyor. Ve bu yolculukta onun yardımcısı Harun. Bu halde Musa peygamber Firavuna gitmeden önce iki denizin birleştiği yere gidiyor.

Orada buluştuğu salih kul ya ona bir asa veriyor, ya da o salih kul(Hızır) Musa'ya asa oluyor. Sadece asa değil, Harun peygambere de ait bir şeyler ve bu ailelerin emanetleri meselesinde bu asanın olduğu neredeyse nettir. Yüzük, Amulet veya başka bir şeyler var mıydı yoksa sonradan Süleyman peygamber mi yüzük gibi ilaveler bulundu bilinmez. Ancak şöyle bir geniş okuma yapabiliriz. Musa peygamber Firavunun büyücülerini bu asa ile aştı, Kızıldeniz'i bu asa ile ikiye ayırdı. Dolayısıyla kavmini kaçırma operasyonunda onun silahı önceden ona verilen bu asa oldu. Musa ile Hızır görüşmesinin beyhude olabilmesi mümkün mü? 

Ahit sandığının yapılma nedeni ise bu emanetleri korumak. Altin kaplama yapısı onu güneş ışığının altında kapasitor haline getirip enerji stoklamasina neden oluyor, kapasitans bir şekilde topraklama yaparsa güçlü akım ile civarını veya dokunanını kül çarpıyor. E o konjonktürde de elektrik büyülü bulunabilir. Levililer ise topraklama biliyorlardı. Topraklama olarak bilmiyorlardı ama bir tür anahtar ya da şifre olarak uygulamayı biliyorlardı.

Ahir zaman kehanetlerinde Mehdinin alameti Ahit Sandığı ile geleceği bilgisi var. Asa, yüzük ve bilmediklerimiz... Yani hem Musa hem de Süleyman peygamber, madden onun yardımcısı olacaktır.

Allahı düşünürken kafamda şöyle bir cümle kurulmuştu bir gün :

-Seni aramak, diğer her şeyi bulmaktan güzeldi.

Ve sonra ise o güzel ayetle göz göze geliyorsun:

"Ey insan! Sen rabbine doğru büyük bir çaba içindesin; sonunda kuşkusuz O’na kavuşacaksın da."
(İnşikak,6)

Allah en Kerim, en yüce, Aliyy, Ganiyy...

Ahit sandığının bence iki şekilde saklayabilirsiniz. Ya bi mabedin içinde ya da Nuh'un gemisinin içinde... 

Kişisel komplolarımdır.