1. Dünya Savaşı’nda Türk Esirlerini Teslim Etmeyen Japon Yarbay Yukichi Tsumura - I

Çarlık Rusya’sı 1. Dünya Savaşı süresince Sarıkamış Harekâtında ve Galiçya Cephesinde devam eden muharebelerde Osmanlı Ordusuna ait 65 bin Türk esir ele geçirmişlerdir. Türk esirleri Hazar Denizi’ndeki Nargin Adası’ndan Sibirya’daki Krasnoyarsk şehrine kadar oldukça geniş bir coğrafyada dağınık olarak tutulmuşlardır.

Bu esirlerden sadece 50 bini Rusya’ya sevk edilmiş, geriye kalanların bir kısmı esir alınır alınmaz Ermeniler ve Kazaklar tarafından şehit edilmiştir. Diğer bir kısmı ise yerleşim bölgelerine veya sürekli tutulacakları kamplara götürülürken; açlık, soğuk ve hastalık sebebi ile şehit olmuşlardı. Bu askeri esirlerden sadece 20-25 bini kaçarak veya resmi iade ile yurda dönebilmiş geriye kalanlar ise ne yazık ki çok kötü şartlarda yaşamlarını yitirmişlerdir.

Japonya Viladivostok’a Asker Çıkardı

Savaş sırasında İtilaf Devletleri yanında yer alan Japonya, Rusya’daki Bolşevik Devrimi’nin yol açtığı karışıklıklardan yararlanarak 1918 yılının Nisan ayında Viladivostok’a asker çıkarmış ve Trans-Sibirya demiryolu hattı boyunca Baykal Gölüne kadar olan bölgeye ilerlemiştir.

 

Türk Esirleri Japonya’nın Kontrolünde

Bolşevikler (Kızıllar) ise Çar yanlısı (Beyazlar) olan Amiral Kolçak kuvvetlerine karşı üstünlük kurmaya başlamasıyla esirler, Kızıllar ile iş birliği yapma ihtimallerine karşı Sibirya’da bulunan Kolçak denetimindeki kamplardan Viladivostok ve Novinikolskussuriysk şehirlerine doğru sevk edilmeye başlanmıştır. Bölgede Beyazların nihai yenilgisi sonucu Japonya 4-6 Nisan 1920 tarihinde Viladivostok bölgesini tamamen kontrol altına aldığından bölgede bulunan Türk esirlerin kontrolü Japonya’ya geçmişti. Bu sırada Türk esirlerinin bölgeye sevki de devam etmekteydi.

Osmanlı Devleti ise bu gelişmeler yaşanırken 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamış, kendi iç meseleleri ile uğraşmaktaydı. İstanbul, İtilaf devletleri donanması tarafından işgal edilmiş, Yunanlılar İzmir’e asker çıkarmış ve Anadolu’nun hemen her yerinde işgalci güçler ile Türk halkı arasında çatışmalar yaşanmaktaydı.

Türk Esirleri için Osmanlı Devleti’nin Girişimleri

Bu sıkıntılı dönem içerisinde Osmanlı Devleti Rusya’da kalan esirleri için İstanbul’daki İngiliz Fevkalade Komiserliği’ne başvurmuştur. İngiltere Osmanlı Devleti’nin müracaatına 1919 sonlarına doğru cevap vermiş ve Türk esirlerinin sevk işini Japon hükümetinin üstlendiğini belirtmiştir.  

Hint Okyanusu üzerinden İstanbul’a yapılacak seferin masrafları Türk hükümeti tarafından karşılanacak, Viladivostok’ta toplanan Türk esirleri Japon gemi şirketi Katsuva ile yapılan antlaşma neticesinde tahsis edilen bir gemi, Ağustos veya Eylül ayında İstanbul’a ulaştırılacaktı. İstanbul’a yapılacak bu sevkiyatın masrafı olan 240.000 lira, Osmanlı Bankasında bulunan İngiliz Fevkalade Komiserliği hesabına ivedi yatırılarak 22 Ekim 1919 tarihli bir yazıyla Japonya Hükümetine havalesini istemiştir.

Heimei-maru (Parlak Barış)

Paranın gönderilmesinin ardından 1921 yılının Şubat ayında Japon askeri yetkililer Türk esirleri taşımak için Heimei-maru (Parlak Barış) isimli gemiyi Viladivostok limanına göndermiştir. Gemiye 12’si Türk esirlerinin orada evlendikleri eşleri ile 1018 Türk esiri toplamda da 1030 kişi binecektir. Bölgede bulunan Tatar gençlerin gemiye kaçak olarak binmesiyle gemide yolculuk edecek kişilerin sayıları artmıştır.

Türk ve Tatar yolcuların bindiği Heimei-maru isimli gemi 23 Şubat 1921 tarihinde Viladivostok limanından hareket etmiştir. Heimei-maru gemisinin kaptanlığını Yarbay Yukichi Tsumura (Çomora) yaparken, ayrıca gemi de bir yüzbaşı ve doktor binbaşı da bulunuyordu. Gemi rotasının Viladivostok-İstanbul olacağı ve bu yolculuğun 20 bin km’den fazla yol gidilerek 45 günde gerçekleşmesi planlanmıştır.  

Heymeymoro gemisi sadece Seylan Adası’ndaki Kolombo limanında su ikmali yaparak Süveyş Kanalından geçerek Akdeniz’e çıkarak İstanbul’a ulaşacaktır.