Hikmetle hüküm veren, arz ile arş arasında ki her şeyden ilim sahibi olan Hakîm ve Alim olan Allah’ın adıyla...

Meselemiz şu sıralar gündemi çokça meşgul eden sanal ve reel alemde Alevileri terörize etmeye ve Alevilikten Allah-Muhammed-Ali kültünü çıkarıp Aleviliğin yozlaştırılmaya çalışılmasıdır. Meseleyi daha iyi kavramak için öncelikle “Ali bin Ebu Talip (r.a.) kimdir?” ve “Gerçek/Öz Alevilik nedir?” sorularını pekiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

 Hz. Ali (r.a.) kimdir? İmam Ali (r.a.) evvela Fahri Kâinat Efendimiz Muhammed Mustafa (salât ve selâm O’na ve ashabına olsun) hazretlerinin amcası Ebu Talip’in oğlu, beraber büyüdüğü, iman eden ilk 4 kişiden biri ve en genç iman eden ashaptır. İslam ordusunun gözü pek alemdarı, Resul-ü Ekrem’in damadı, kızı “babasının annesi” Fatıma annemizin çok sevdiği eşidir. Hulefa-i Raşidin döneminin dördüncü ve son halifesidir.

 Alevilik nedir? İmam Ali (r.a.) hazretlerinin halifeliği döneminde Harici ayrılması sonucunda İmam Ali (r.a.) yandaşları da bir taraf oluşturdular. Hz. Osman’ın (r.a.) katillerinin hala bulunmamış olmasını fırsat bilen Muaviye ise hakem olayında çeşitle hile ve ayak oyunlarıyla hilafeti ele geçirdi. Bunun üzerine İmam Ali(r.a.) ve taraftarları Kûfe’ye geçip orda ikamet ettiler. Nehrevan savaşında İmam Ali(r.a.) ve taraftarları Haricileri yenince, Haricilerden 3 kişi Nerevan’ın intikamı olarak İmam Ali’yi (r.a.) alçak bir şekilde şehit ettiler. Ve ayrışma bu olaylar sonrasında netleşti. İslam’da bir siyasi mezhep olan Alevilikte içtimai bir inanç esasları bütünü vardır. Bu Allah (Rab) – Muhammed (Resûl)- Ali (İmam) üçlemesi çerçevesinde toplanmıştır. Ayrıca 4 kapı 40 makam düsturu bulunmaktadır;

 1.kapı Şeriat; Şeri hükümlere uyup ibadet ve iratları yerine getirmektir.

 2.kapı Tarikat; tövbe-istiğfar ile ve toplumsal ahlak-bireysel erdem davranışlarını sergileyip ruhu temizlemeyi amaçlamaktadır.

 3.kapı Marifet; Edepli olmak, incinmemek ve incitmemek için geçilen makamlardır.

 4.kapı Hakikat; İnsan-ı Kâmil makamına varıp Vahdet-i Vücut olmak yani Hakk’ın varlığında yok olmak fenafillah olmaktır. Öz Alevilik, Hak Alevilik budur. İmam Ali (r.a.) gibi olmaktır.

Ali ’siz Alevilik nedir? Son zamanlar da baş göstermiş olan Aleviliği yozlaştırmak adına Erdoğan Çınar denen bir ifsadçının 2004 yılında çıkardığı “Aleviliğin Gizli Tarihi” adlı komplo teorisi kitabını baz alarak BND tarafından fonlanan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) 2006 yılında inanç esaslarını Alevi-Işıkçı olarak değiştirmiştir. Bu Allah’ı Muhammed’i Alevilikten çıkaran güruh bu seferde Ali’yi bile inanç esaslarından çıkarmış, Aluvulik- Luvilik denen inanç mensuplarının aslında Alevilerin Anadolu’da yıllardır yaşayan egemen milletlerin baskısından çekinip inançlarını saklamış takiyeci bir toplumun soyundan geldikleri safsatasını kabul etmişlerdir. Benim bu ifsadçı, yalancı, yozlaştırıcı safsatacılara sormak istediğim birkaç soru vardır.

 -Osmanlı’nın kuruluşunda ve Rumeli fetihlerinde çok büyük emekleri olan Yesevi’nin Horasan erenleri, Ahi Evren, Geyikli Baba, Şeyh Edebali gibi yüce şahsiyetler bu güruhun mensupları mıdır?

- “Bizim itlerimiz bile haram yemez!” diyerek halkı ezen devşirme tahsildar ve yöneticilere başkaldıran Pir Sultan Abdal sinik bir Alevi kanaat önderi midir?

 -Anadolu’yu İslamlaştıran öğretilerini Alevi inanç sistemine dayandıran Yesevi öğretilerini yayan Hacı Bayram-ı Velî ve Hacı Bektaş-ı Velî gibi Gönül Sultanları da takiyeci midir?

 -Millî Mücadele dönemin de içte ki ve dışta ki düşman cepheleriyle savaşarak üstün gayretler sarf eden Diyap Ağa baskıdan inançlarını saklayan bir kişi midir? Bu sorular aslında bu güruhun bütün argümanlarına birer reddiye niteliğindedir. Anlaşılacağı gibi bu Aleviliği yozlaştırma-ifsat etme operasyonu bazı cenahlar tarafından alenen Alevileri dini ve kültürel değerlerinden koparıp, saptırıp istedikleri yöne çekip konsolide etme çabasından başka bir şey değildir. Aleviler, dün gücü elinde tutan Muaviye’ye biat etmeyip haklı Ali’ye sadık kalmışlardır.

Bugünde her türlü algı ve saptırma operasyonlarına rağmen vatanlarına ve inançlarına sonuna kadar sadık kalacaklardır! Sözlerimi dizeleriyle başladığım Mir Seyyid Hamza Nigâri’nin muazzam dizeleriyle bitirmek istiyorum.

Siz Şeytani, biz Rahmani, zıdd-ı ender zıddız hâsıl,

Siz zulmânî, biz nurani; siz bir taraf, biz bir taraf!

Salat ve selam olsun Hatem-ül Enbiya Fahr-i Kâinat Ahmed Mahmud Muhammed Mustafa (sav) efendimize ailesine (nesline ve ceddine) ve ashabına ve selam olsun Allah-Muhammed-Ali aşkıyla yanan ve yoluna sadık kalanlara...