Bizlerden önceki insanların bir günü nasıl geçerdi acaba? Onlarda zamanın çabuk geçtiğini, işlere yetişemediğini yada bir günün çok çabuk bittiğini söylemiş midir?

Geçmişinizi bir düşünün çocukluğunuzu mesela, bir günde neler  neler yapardınız ve gün bitmez akşam olmazdı.
Şimdi bir günü yirmidört saat olarak hissedebiliyormusunuz?
Hepinizin “Hayır” dediğini duyar gibiyim.
Evet doğru hissediyorsunuz. 
Şu an bir gün on altı saat olarak yaşanıyor. 
Bunu ölçmek ve “yoo öyle değil" demek mümkün ama hissettiklerinizi bir düşünün, çok çabuk geçiyor. 
Günler, hatta haftalar, aylar, yıllar çok çabuk geçiyor. 
Çünkü dünyanın Schumann frekansı yükseldi. 
Dünya Theta dalga boyuna geçti.
Bundan önce, yüzyılda olan olaylar, bu zamanda aylar, hatta haftalar içinde gerçekleşiyor. 
Neden zaman bu kadar hızlandı peki?
Ahir zaman.
Zamanların sonu.
Dünya saati hükmünü yitiriyor.
Artık dünya karmasını yaşayıp ne ekti ise onu topluyor insanlar. 
Bu karmaşa ve kaoslar, gerginlikler, endişe ve kaygıların çoğalması, tıpkı yağmurdan önce bulutların oluşturduğu elektrik ve fırtına gibi çok gergin bir dünyayı oluşturdu. 
Dünyanın kalp atışı yükseldi. 
Yükselen kalp atışı dünyanın tansiyonunu yükseltti.
Dünyanın oluşturduğu bu karmaların  sonucunda dünya bu döngüden çıkmak için titreşimini yükseltti.
İnsanlarda dünya ile uyumlu olarak gerildi.
Endişeler, kaygılar, çatışmalar arttı.
Elektrik yükseldi.
Şimşek olup, hem insanın enerjisi hemde dünyanın enerjisi yine dünyaya çakıyor, ateş olup düştüğü yeri yakıyor.
Eskiler “Ahir zamanda herkes kendi derdine düşecek, kimsenin kimseye hayrı dokunmayacak, ancak kişi kendini kurtaracak” derlerdi. 
Şimdi her karma sahibini arıyor. 
Ancak onu yaratan onu dönüştürerek yükselişini sağlamakla sorumlu zaman, arınmak için bütün fırsatları insanların önüne döktü. 
Herkes kendi günahını(karmasını) alıp yüzleşecek ve önce kabule geçecek, sonra ödeşecek. 
Ödeşecek ki karma sonlansın. 
Ahir zaman bize bunları gösteriyor. 
Biz korkuyoruz. 
Dünya hala, deprem, fırtına, yağmurlarla, doğal afetlerle, bizi uyarmak için enerjisini boşaltmak için uğraşıyor. 
İnsanlarda artık anlamalı, bu zaman, bu kadar çabuk geçiyorsa, aslında yükümüzü hafifletmek içinde bize fırsat tanıyor olabilir.
Zaman hızlandı.
Bu kadar zorluk karşısında buda Yüce Yaradanın insanlara bir lütfu.
Eğer zaman bu kadar hızlanmasa insanlara bu kadar olaylar çok ağır gelirdi.
Zaman Şimdi göz açıp kapayana kadar çabucak geçiyor. 
Hatta hafızalar unutmak üzere kodlandı. Çoğu yaşanılanı hatırlayamabiliyor, çoğu şeyi unutuyor. 
Boşuna Yüce Allah “Her zorlukta mutlaka bir kolaylık vardır” dememiş.
İnsan olanlar bunları idrak etmeye başladı. 
İdrak eden akıl eden her insan uyanmaya başladı. 
Bu çağda insanların hızla uyanması, uyanışların hızlanması tesadüf değildir.
Dünya ve insan karşılıklı birbirine hizmet ediyor.
Dünya hızlanarak insanların uyanışına hizmet ederken, uyanan her insanda dünyanın titreşimini artırıyor. 
Hatta dünyanın üzerindeki yükünü hafifletiyor.
Dünyada insanda bir üst versiyonuna doğru yol alıyor.