Türkiye’nin geçtiğimiz yıllarda bölge ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirme girişimlerinin son halkasını Mısır teşkil ediyor. Türkiye Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle daha hızlı bir normalleşme süreci yaşarken Mısır’la ilişkilerin düzelmeye başlaması yıllar aldı.

Mısır’da Muhammed Mursi’nin 2012 yılında iktidara gelmesinden 2022 yılına kadar taraflar arasında üst düzeyli temaslar durdu, diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesine indirildi. 2021-2022 yılları arasında iki ülke Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyinde bazı temaslar gerçekleştirildi ancak somut bir ilerleme sağlanamadı.

Zira, Mısır'ın Ankara'nın yerine getirmesini istediği bazı koşulları vardı. Bunlar arasında Mısır'da terör saldırılarıyla bağlantılı olarak aranan 15 Müslüman Kardeş üyesinin iadesi de bulunuyordu. Bir önceki yıl Şarm El-Şeyh'te yapılan BM İklim Değişikliği Konferansı öncesinde, Türk yetkilileri, konferansı protesto etme çağrısı yapan 34 Müslüman Kardeş üyesini tutukladılar.

Ayrıca, normalleşme sürecinde Büyükelçilerin yeniden atanacağı beklentisi ve Mısır’la olan ilişkilere atfedilen önemin bir göstergesi olarak, Türkiye, jest olarak Kahire'ye kıdemli bir Büyükelçi’yi maslahatgüzar olarak atadı. Ancak, bu adımlar, ilişkilerin yeniden tesis edilmesinde Kahire'nin ilerlemesine yeterli olmadı.

İlişkilerdeki olumlu ivme ise Katar evsahipliğinde düzenlenen FIFA 2022 Dünya Kupası'nın açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin 45 dakikalık bir görüşme neticesinde ilişkilerin geliştirilmesi yönünde aldıkları kararla başladı.

Bilahare Dışişleri Bakanları düzeyinde temaslar oldu. Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry 6 Şubat depremleri sonrasında Türkiye’yi ziyaret eden ve dayanışma mesajı veren yetkililer arasında yeraldı. Geçen yıl ayrıca karşılıklı Büyükelçiler atandı.

Cumhurbaşkanı Sisi’nin Temmuz 2023 sonunda Türkiye’ye gerçekleştirmesi öngörülen ziyaret ertelendi, bilahare iki ülke lideri Eylül 2023’te Hindistan’ın başkenti Delhi’de düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi marjında biraraya geldi.

Son olarak da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Bakan sıfatıyla ilk ziyaretini Ekim 2023’te Kahire’ye gerçekleştirdi. Sözkonusu ziyarette, halihazırda 10 milyar ABD Doları olan ikili ticaret hacminin 5 yıl içerisinde 15 milyar ABD Doları’na yükseltilmesi, Mısır’daki Türk işinsanlarının yatırımlarının yine 5 yıllık zaman zarfında 2,5 milyar ABD Doları’ndan iki katına çıkartılması hedef olarak belirlendi. Aynı şekilde Bakan Fidan’ın temaslarında Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) alımı ile karşılıklı turist sayısının artırılması üzerinde duruldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Şubat 2023 tarihli Kahire ziyaretiyle Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin normalleşme sürecinin sonuna gelindi. Bu çerçevede, iki ülke arasında var olan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısının yeniden tesisi de dahil olmak üzere çeşitli mekanizmalara yeniden işlerlik kazandırılması kararı alındı, enerji ve savunma sanayi alanında anlaşmalar imzalandı, ayrıca tarafların Libya’dan Sudan’a, enerjiden turizme birçok alanda işbirliği yapmaları yönünde en üst düzeyde irade beyanlarında bulunuldu. 

Ziyaretin belki de en önemli gündem maddesi Gazze savaşıydı. Bir yandan, İsrail’in Refah’a kara operasyonu başlatacağına yönelik açıklaması, diğer yandan Kahire’de süren ateşkes görüşmeleri ziyarette ele alınan konular arasındaydı.

SIKINTILI KONULARDA HEMEN ÇÖZÜM OLABİLECEK Mİ?

Liderler ikili ilişkilerin her yönüyle geliştirilmesi ve bölgesel konularda işbirliği yapılmasında mutabık kalmış olsalar da Libya ve Doğu Akdeniz’deki doğal kaynakların paylaşımı gibi konularda taraflar arasında fikir ayrılıkları var.

Ankara, Libya'daki askeri varlığınınuluslararası toplum nezdinde tüm ülkenin meşru temsilcisi olarak tanınan Ulusal Mutakabat Hükümeti’nin talebi üzerine ve sadece istikrarı korumak amacıyla olduğunu belirtiyor. Mısır ise, Türkiye'nin meşruiyetini kaybetmiş bir hükümeti desteklediğini, bu durumun başkanlık ve parlamento seçimleri ile ulusal uzlaşma için büyük bir engel olduğunu iddia ediyor. Ancak son dönemde Türkiye’nin Libya’daki tüm taraflarla diyalog halinde olması ve Bingazi’deki Başkonsolosluğunu yeniden açacağını açıklaması Mısır açısından olumlu karşılanan adımlar.

İlaveten, Mısır, Türkiye ile Libya arasında 2019'da imzalanan Akdeniz'deki deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin yapılan mutabakat muhtırasının uluslararası hukuku ve uluslararası deniz hukukunu açıkça ihlal ettiğini savunuyor.

2013’ten bu yana Mısır’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin çıkarlarına aykırı adımlar atması ve Türkiye’yi oluşturduğu işbirliği mekanizmalarından dışlaması da taraflar arasında sorunlu bir konu olarak duruyor.

Buradaki temel mesele, Doğu Akdeniz'in, doğal kaynaklar açısından büyük potansiyele sahip olmasına rağmen, sonunda istikrar ve refah alanı olup olmayacağıdır. Bölge ayrıca önemli bir sınamayla karşı karşıya. Karbon emisyonlarından dolayı bölgedeki sıcaklıklar dünya ortalamasından çok daha hızlı bir şekilde artıyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Türkiye hariç Doğu Akdeniz kıyılarındaki tüm ülkeleri içeren bir iklim değişikliği forumu başlatmış olsa da bölgedeki en fazla karbon salınımına sahip ülkelerin başında gelen Türkiye olmadan bölgesel çabaların sonuç vermesi mümkün değil.

Dolayısıyla önümüzdeki süreçte hem doğal kaynakların hakça paylaşımı hem de iklim değişikliği ve yenilenebilir enerji gibi konularda Türkiye’nin de dahil olacağı yeni mekanizmalar üzerinde durulması zorunludur.

YUNANİSTAN TEDİRGİN

İki ülke arasındaki yakınlaşma, Yunanistan'da yakından takip ediliyor. Nitekim 2022’deki Erdoğan-Sisi görüşmesinden sadece birkaç saat sonra, Yunan eski Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Mısırlı mevkidaşı Shoukry ile bir dizi anlaşmayı imzalamak üzere Kahire'deydi. Dendias, Türkiye ve Libya'nın gaz ve denizcilik anlaşmalarını imzalamasının ardından Ekim 2022’de de Mısır'ı ziyaret etmişti.

Mısır, Yunanistan ve GKRY, son yıllarda Doğu Akdeniz'de enerji işbirliğinden ortak askeri tatbikatlara kadar işbirliğini artırdı. Bu ülkeler arasındaki toplantılarda alınan çoğu karar Türkiye ve bölgedeki varlığına yönelikti. Yunanistan ve GKRY, Türk-Mısır ilişkilerini zayıflatmak için ellerinden geleni yapacaktır.

Mısır'ın bağımsızlığından bu yana, iki taraf arasında bölgede bir rekabet oluştuğu gerçektir. Bununla birlikte, Türkiye ve Mısır, bölgede işbirliği potansiyeline sahip iki önemli ülkedir. İki tarafın her konuda anlaşması gerekmez. Ancak, ilişkilerin ilerletilmesi ve derinleştirilmesi için yeterli ortak zemin bulunmaktadır. Mısır, Türkiye'nin Afrika'daki en büyük ticaret ortağıdır ve kıtaya açılan bir kapı olarak değerlendirilebilir.

Türkiye ile Mısır’ın Afrika kıtası özelinde Libya’nın yanısıra Sudan ve Etyopya gibi ülkelere ilişkin işbirliğinde bulunması mümkündür. Benzer şekilde, Türkiye aracılığıyla Mısır'ın LNG’si daha geniş bir coğrafyaya ulaşabilir.

Dahası, her ne kadar bu ziyarette mümkün olamadıysa da, Türkiye ile Mısır arasında imzalanacak deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması, Mısır'ın münhasır ekonomik bölgesini genişletecektir.