Duha Sena Oskay'ın röportajı için tıklayınız.

Son günler de toplumun birçok kesiminin odağı haline gelen hatta siyasetin diline bile düşen "İnci Taneleri" dizisi pavyon dansı sahneleri ile gündemden düşmüyor.Diziyi eleştirenler ikiye bölünmüş durumda. Eleştirenlerden kimisi toplumun acı yanlarına ışık tutmaya çalışırken kimisi de işin eğlence kısmında…

Ancak bir gerçek var ki 'İnci Taneleri' gündemde tartışıladursun dizi hukuk alanında birçok konunda etki alanına girmiş durumda…

Merak edilenleri Ünlü Avukat Erkan Yalçın’a sordum.

658D96A3933Ccb229Cc6Fc12

Merhabalar Erkan Bey, sosyal medyada oldukça takip edilen bir avukatsınız. Özellikle gündeme dair birçok konunun hukuki açıklamalarına paylaşımlarınızda yer veriyorsunuz.

Son zamanlar da gündem olan İnci Taneleri dizisi pavyonda çalışan kadınların hayatını ekranlara getiriyor. Öncelikle şunu sormak istiyorum. Biliyorsunuz, pavyonda insanların çok zor şartlarda çalıştıklarına dair iddialar var aynı zaman da pavyon çalışanlarının emekçi olmadıklarına dair “zorunlu” bir çalışma hayatında bulunmadıklarını ve tercih meselesi olduğunu düşünen bir kesim de var. Sizce pavyon çalışanları hukuki açıdan hangi işçi sınıfına giriyor?

Merhabalar öncelikle röportaj teklifiniz için çok teşekkürler. İkinci teşekkürüm de “İnci Taneleri” dizisinin hem yazarı hem de oyuncusu olan başyapıt diyeceğimiz bir diziye imza atan Yılmaz Erdoğan’a ve oyunculuğu ile herkesi ekrana kilitleyen Hazar Ergüçlü’ye teşekkür ediyor ve bol reytingler diliyorum.

Ülkemizin kanayan yarası maalesef ki ataerkil bir toplum olmamız sebebiyle “kadın” olmuştur. Kadınları aşağılayan bir kültüre tabi ki bende karşıyım. Bunu ekrana yansıtırken iyi gibi yansıtılıyor söylemlerine de karşıyım. Aksine iyi bir izleyici ve dizi okuyucusu olan verilen ince mesajları anlıyor. Anlamayan kesim de diziyi karalıyor. Pavyon kültürüne hep karşı oldum; kendim o tür ortamlarda hiç bulunmadım. Bulunmayı da kesinlikle tavsiye etmem ama tercihlere de her zaman saygılı olmuşumdur! Öncelikle pavyon kültürünü açıklamak isterim; Pavyon, meyhaneden birahaneye doğru değişen erkek alt kültürünün, 1990'larda ulaştığı ve daha çok taşra eğlence tarzıyla özdeşleşmiş yoz bir türü olarak gelişti. Meyhane, tarih boyunca erkek alt kültürünün mekânıydı. Fakat kendine özgü teamüller içinde işlerdi. Zamanla farklı noktalara evrildi ki bunu hepimiz gayet iyi biliyoruz.

Pavyonlar hukuken; SIHHİ MÜESSESELER dediğimiz yerler olarak adlandırıla; gazino, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, açık hava gazinosu, bar, kokteyl salonu ve benzeri eğlence yerleridir. Bu tür yerlerde çalışan için öncelikle izne gerek vardır. 21 yaşından büyük bayanların içkili yerlerde çalışması mahallin en büyük mülki amirinin iznine bağlıdır. 21 yaşından küçüklerin bayan ve ya erkek olduğuna bakılmaksızın içkili yerlerde çalıştırılmasına hiç bir şekilde izin verilmez.

“Umuma Açık İstirahat ve Eğlence Yerlerinde Çalıştırılacak Kişiler” kenar başlıklı 36. maddesinin altıncı fıkrası şöyledir: “Müşteri ile beraber yiyip içerek müşterinin eğlenmesini sağlayan konsomatrisler sadece pavyon ruhsatlı yerlerde çalışabilir.” İşçi kanunumuzda ki her hüküm burda çalışanlar için de geçerli ancak; bu tür yerlerde çalışanlar için  “Umuma Açık İstirahat ve Eğlence Yerlerinde Çalıştırılacak Kişiler” için özel yönetmelik vardır detayları oradan açıp okuyabilirler değerli okuyucularımız.

Whatsapp Image 2024 02 11 At 16.14.55

AVUKAT ERKAN YALÇIN-SİREN HABER

Dizi yayınlandıktan sonra birkaç şehirde bulunan pavyonlar haberlere konu oldu. Kocaeli ve  İstanbul Sarıyer’de silahlı saldır ve Sakarya’da da pavyonda dansözlük yapan bir kadın vurularak cinayete kurban gitti. Bu tarz haberlerin artmasından endişe duyuluyor.

Suç oranlarının aratacağını düşünüyor musunuz?

Öncelikle pavyon ile ilgili çıkan haberler sonrası öldürülen kadın vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, sevenlerine ve ailelerime başsağlığı diliyorum. Gönül ister ki ülkemizde hiç bir kadına zarar gelmesin ama toplumlar maalesef ki büyüdükçe evriliyor ve sürekli bir şekilde değişim geçiyor. Bu değişimin için de illa ki iyi insanlar kadar maalesef ki kötü insanlarda oluyor. Kanunlarımız bu sebeple var suçluyu cezalandırmak ve ıslah etmek için…

 Maalesef ki bu haberlerin artması ile düşünce yetisi az bir kesimce kadınların vahşice öldürülmelerini kınıyorum ve en kısa sürede kanun önünde cezalandırılmalarını istiyorum. Söz konusu dizideki pavyon sahneleri ile kadın cinayetlerinin artacağını düşünmüyorum. Adı üzerinde senaryoya bağlı kurgulanmış bir dizi var. Kurgu ile yapılan bir işi hayatlarına endeksleyen az bir kesim var ise de acilen psikolojik destek almalarını öneriyorum.

Son olarak, sosyal medyanızda değinmiş olduğunuz konu: Boşanmalar…

Bu diziden sonra boşanma şikâyeti ile size danıştıklarını anlatıyorsunuz. Bize biraz bundan bahseder misiniz?

Tabi ki kısaca değineyim; gelin görün ki binlerce boşanma sebebi var! Bunlardan bir tanesi de pavyon kültürü olan erkekle evlenen kadınlarımızın mustarip olmasıdır. İster istemez kadınlarımız merak edip soruyor “ Kocam sürekli pavyona gidiyor her hafta sonu neredeyse tek eğlencesi buymuş bana bunun için karışma” diyen kocalar dahi var. Böyle olunca ister istemez açılan boşanma davalarında mahkemede boşanmaya hüküm kurulacağı Sırada haklı gerekçelerinizin olması gerekiyor.

Whatsapp Image 2024 02 11 At 16.13.53

“EŞİN SÜREKLİ PAVYONA GİTMESİ GÜVEN SARSICI”

Yargıtay da bunu zaten onayladı ve pavyona gitmeyi boşanma sebebi olarak saydı. Burada ki sebep de güven sarsıcı harekette eşlerin birbirlerinden boşanabilmesi ve bu hareketi yapan kimsenin boşanma davasında kusurlu olduğu anlamına gelebilecek nedenler bir tanesidir. Çünkü evlilik birliği eşlerin birbirine güvenmesi sonucu devamını getirebilmekte olup bu güven ilişkisinin sarsılmasının da boşanma nedeni olarak sayılması gayet yerindedir.

Yüksek mahkemede, eşin pavyona gitmesini güven sarsıcı davranış olarak kabul etmiş ve eşin bu davranışı nedeniyle boşanma davasında kusurlu olduğunu ve eşin davasının kabul edilmesi gerektiği ifade etmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/20443 E., 2014/3624 K.)