Yapılan bir araştırma, Alzheimer hastalığının Yunan ve Roma tıp metinlerinde nadiren yer aldığını, ancak dünyada kirli şehirler ve hareketsiz yaşam tarzları arttıkça gerçekten geliştiğini ortaya koydu.
Antik Yunanlılar yaşlanmanın hafıza kaybına yol açtığını ancak bunamanın neden olduğu konuşma, muhakeme ve hafıza kaybına benzer bir şey olmadığını kaydemişlerdi.
Yüzyıllar sonra antik Roma'da bu konudan birkaç kez bahsedilmeye başlanmış, bunlardan biri de 80 yaşındaki bazı insanların yeni şeyler öğrenmekte zorlanacağı öne sürülmüştü.
Araştırmacılar, o dönemde Roma İmparatorluğu kentlerinin genişlemesinin daha fazla kirlilik getirdiğine ve bilişsel gerilemeyi artırdığına inanıyor.
Roma İmparatorluğu döneminde aristokratların, kurşun pişirme aletleri, kurşun su boruları, tatlandırmak için şaraplarında kurşun kullandıkları belirtilerek, bunun da farkında olmadan kendilerini zehirledikleri kaydedildi.
Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, Bolivya'da günümüzün yerli kabilelerinden birinde Alzheimer oranının düşük olduğu tespit edildi.
Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden Profesör Caleb Finch şunları söyledi:
"Antik Yunanlılarda çok ama çok az sayıda Alzheimer vakası vardı, ancak bu kişilerde hafif bilişsel bozukluk gibi bir durumdan bahsedildiğini gördük. Romalılara geldiğimizde, Alzheimer olup olmadığını söyleyemediğimiz nadir ileri demans vakalarına işaret eden en az dört ifade ortaya çıkardık. Yani eski Yunanlılardan Romalılara doğru bir ilerleme var."
