İspanya'nın kuzeybatısındaki A Estrada komününde yaşayan 231 ailenin beslenme alışkanlıklarını inceleyen Santiago de Compostela Üniversitesi'nden araştırmacılar, 121 ailenin Atlantik diyetini, 110 ailenin ise gündelik yeme alışkanlıklarını takip etti.

Independent Türkçe'nin aktardığına göre, araştırma kapsamında; katılımcıların bel çevresi, trigliserit seviyeleri, yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol seviyelerini, kan basıncı ve açlık şekeri seviyeleri ölçüldü. 

İncelemelerde, başta metabolik sendromu olmayan 457 katılımcıdan 23'ünde 6 ay sonra bu bozukluğun geliştiği görülürken, bu kişilerden 17'si kendi beslenme rutinini, 6'sı ise Atlantik diyeti uyguladı.

Çalışmanın başında metabolik sendromdan şikayetçi olan  117 kişiden Atlantik diyetine başlayanlardan 18'i 6 ay içinde sendromdan kurtuldu. Rutin beslenmesini sürdürenlerden de 16'sının durumu düzeldi. 

Tunceli'de köylülerin geçim kaynağı Tunceli'de köylülerin geçim kaynağı

Bilim insanları, Atlantik diyetinin "yüksek tansiyon, yüksek trigliserit seviyeleri veya yüksek açlık şekeri düzeylerinde önemli etki yaratmadığını fakat bel çevresi ölçümlerini iyileştirdiğini ve HDL kolesterol seviyesini düzelttiğini" aktardı.

ATLANTİK DİYETİ NEDİR?

Atlantik diyeti, bol miktarda deniz ürününün yanı sıra sebze, meyve, tam tahıllı yiyecekler, zeytinyağı, kurutulmuş meyve, süt ve peyniri içeriyor. Ayrıca bu diyette fazlaya kaçmadan et ve şarap tüketimi de tavsiye ediliyor. 

Atlantik diyetinde, Akdeniz diyetine kıyasla özellikle taze balık ve kabuklu balık ürünlerine ağırlık veriliyor. Ayrıca kırmızı et, yumurta ve süt ürünleri gibi yüksek proteinli besinlerle tahılların tüketimi daha çok teşvik ediliyor.