Araştırmacılar, dünya genelinde yaygın olan hareketsiz yaşam tarzının, birçok kronik hastalık riskini artırdığını bilmekteydiler. Ancak, bu çalışma, düzenli olarak yapılan basit bir fiziksel aktivitenin bile önemli ölçüde sağlık faydaları sağlayabileceğini göstermektedir.

5 bin adım yürümek neye iyi gelir?

Yapılan çalışmada, 10 binden fazla katılımcıya odaklanıldı ve haftada üç kez yapılan 5 bin adımın, kalp-damar hastalıkları, diyabet ve kanser gibi önemli sağlık sorunlarının riskini azaltabileceği bulundu. Ayrıca, bu düzenli aktivitenin ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu da belirlendi.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Ayşe Özdemir, "Bu bulgular, herkesin sağlığını iyileştirmek için çok basit bir yol olduğunu gösteriyor. Düzenli olarak yürümek, yaşam süresini uzatmak ve kaliteli bir yaşam sürmek için etkili bir strateji olabilir" dedi.

Araştırmacılar, bu bulguların toplum sağlığı politikalarının şekillendirilmesinde önemli bir rol oynayabileceğini belirtiyorlar. Hükümetlerin ve sağlık kuruluşlarının, insanları düzenli fiziksel aktiviteye teşvik etmek için daha fazla çaba göstermesi gerektiği vurgulanıyor.

Yaz aylarının vazgeçilmezi: Faydaları saymakla bitmiyor Yaz aylarının vazgeçilmezi: Faydaları saymakla bitmiyor

Ayrıca, bu araştırmanın sonuçlarının bireyler için de önemli olduğu vurgulanıyor. Herkesin günlük yaşamında daha fazla fiziksel aktiviteye yer vererek sağlığını koruması ve yaşam kalitesini artırması gerektiği vurgulanıyor.

Haftada üç kez yapılan 5 bin adım gibi basit bir fiziksel aktivitenin, sağlık üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceği ve yaşam süresini uzatabileceği göz önüne alındığında, herkesin bu alışkanlığı hayatına dahil etmesi büyük önem taşımaktadır.

London School of Economics (LSE) tarafından yürütülen bir araştırma, haftada üç kez 5 bin adım atmanın yaşam süresini üç yıl kadar artırabileceğini ortaya koydu. Bu önemli bulgu, fiziksel olarak aktif olmayan bireylerin yaşam beklentisini artırma potansiyeline sahip bir basit aktivite olan yürüyüşün önemini vurguluyor.

Araştırmacılar, düzenli yürüyüş yapmanın özellikle fiziksel olarak aktif olmayan erkeklerin yaşam süresine 2.5 yıl, kadınların yaşam süresine ise üç yıl kadar ekleyebileceğini belirlediler. Bu bulgu, düzenli yürüyüşün cinsiyetler arası farklılıklar gözetmeksizin yaşam süresini olumlu yönde etkileyebileceğini gösteriyor.

Ancak, Britanya'da yaklaşık üçte birlik bir kesim, haftada 150 dakikadan az orta düzeyde egzersiz yaparak veya günde yaklaşık 22 dakika tempolu yürüyüş yaparak fiziksel olarak inaktif kabul ediliyor. Bu durum, fiziksel aktivitenin toplum genelinde yeterince yaygın olmadığını gösteriyor ve bu, ciddi sağlık riskleri doğurabilir.

Araştırmada ayrıca, haftada 15 bin adım yürümenin, toplum üzerindeki hastalık ve ölüm yükünü azaltabileceği ve Ulusal Sağlık Servisi'nin yıllık maliyetlerinde önemli tasarruflar sağlayabileceği belirtildi. Özellikle 65 yaş ve üstü bireylerin haftada üç veya daha fazla 7 bin 500 adım atma alışkanlığı kazanmalarının ölüm riskini önemli ölçüde azaltabileceği tespit edildi.

Daha da önemlisi, düzenli egzersizin Tip 2 diyabet riskini azalttığı ve obezite gibi sağlık sorunlarına yol açma olasılığını düşürdüğü belirlendi. Örneğin, haftada üç kez 5 bin 500 adım yürümeye başlayan Tip 2 diyabetli bir kişinin ölüm riskinin yüzde 40 azalabileceği ortaya kondu. Bu, düzenli fiziksel aktivitenin kronik hastalıkların önlenmesinde ve sağlıklı yaşam beklentisinin artırılmasında kritik bir rol oynadığını gösteriyor.

Araştırma, halk sağlığını iyileştirmek ve sağlık hizmetlerinin maliyetlerini azaltmak için basit ve etkili bir çözüm olarak düzenli yürüyüşün önemini vurguluyor. Uzmanlar, her yaştan bireyin günlük yaşamlarında daha fazla fiziksel aktiviteye teşvik edilmesinin, toplumun genel sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabileceğini vurguluyorlar. Bu çerçevede, kamu politikalarının ve sağlık teşvik programlarının, fiziksel aktiviteyi teşvik etmek ve toplumun sağlığını iyileştirmek için daha fazla odaklanması gerekmektedir.